Aydın Akgün kimdir ?

 


 

Melekli köyü insanı cesareti ve açık sözlülüğüyle bilinir. Dostuna dost, düşmanına düşmandır. Milli mücadele yıllarında zaten bunu fazlasıyla kanıtlamıştı.

Halfe Kulu Bey’in oğlu Aydın Akgün Amcam, hareketli geçen gençlik yıllarını, ailesini ve Melekli köyünü bize dobra dobra bir üslupla kazandırdı.

 

 

Hayatım

Melekli köyünü bağlı olduğum “Dolabı” kabilesi kurmuştur.

Ailede anlatılanlara göre, Orta Asya’dan Melek isimli dul kadın, yanında Alı (Ali) ve Hasan isimli oğulları, bugünkü Melekli köyünün bulunduğu yere gelmişler; Melekli çayının kendisine kaynak bulduğu subaşı mevkiinde bir ev kurup orayı kendilerine mesken edinmişler.

Oğulları uzun boylu olduklarından halk arasında “Uzun Alı” ve “Uzun Hasan” lâkabıyla tanınmıştılar.

Gel zaman git zaman kadının zürriyeti çoğalmış, köyün adı da onun ismine atfen “Melekli” olarak bilinir olmuş.

Alı’nın çocuğu olmamış. Hasan’ın Yusuf ve Ramazan isimli iki oğlu dünyaya gelmiş. Yusuf’un zürriyeti “Yusufoğlulları”, Ramazan’ın zürriyeti de “Ramazanoğulları” olarak bugüne kadar devam ederek geldi.

 

Sonraki yıllar başka kabileler de gelip Melekli köyüne yerleşmişlerdir. Bunların başlıcaları Abıllar, Meytililer, Şıllıxlar, Beycanlar ve Cadkıranlar’dır. (“Cad” kelimesi “darı” anlamındadır. Bu aile darı işiyle uğraştığından bu ismi almıştır.)

Melekli köyündeki kabileler kendi aralarında kız alıp verdikleri için birbirleriyle bütünleşmiş, tek aile olmuştur. Melekli de yabancı diyebileceğim tek bir aile vardı: Ona da zaten “garip” lâkabı takılmıştı.

Babam Halfe Kulu Akgün, Dolabı kabilesinin “Yusufoğulları” kolundandır

Çocukluk yıllarımda Melekli mezarlığında çok eski bir taş vardı. Üzerinde 1071 yılı (Miladi 1655) yazılı mezar taşı Dolabı ailesinden birisine mensuptu.

 

Melekli Köyünün kuruluş hikâyesi

AYDIN AKGÜN

YONTMA TAŞ DEVRİNDEN GÜNÜMÜZE MELEKLİ
 
BEŞ BİN YILLIK YERLEŞKE
YONTMA TAŞ DEVRİNDEN GÜNÜMÜZE MELEKLİ
bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik ve prehistorik (tarih öncesi) araştırmalar, bölgedeki yerleşmelerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bölgenin bir çok medeniyete ve uygarlığa beşiklik ettiğini ortaya koymaktadır. Iğdırın Melekli Beldesi Kültepe mevkiinde bulunan kara obsidiyen taş aletlerle, çakmak taşından yapılmış aletler, mezolitik (yontma taş) devrin bölgede de yaşandığını göstermektedir. Iğdır (Melekli) ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik araştırmalar sonucu, Iğdır bölgesine ilk yerleşen kavim Orta Asya'dan (M.Ö. 4000) tarihinde gelen Hurriler'dir. Asyanik adı altında isimlendirilen bu toplulukla birlikte gelen diğer kavimler önce insanlık açısından önemli olan polan madenleri ve yazıyı keşfetmişlerdir. Selçuklular, Kayılar gibi bir çok Türk Boyuna ev sahipliği yapan Melekli Urartular Moğollar, Çingizler, İlhanlılar Celayırlılar, Karakoyunlular Akkoyunluların hakimiyetine girmiş, ayrıca Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ve selçuklu hükümdarı Melikşah’ a da mekan olmuştur. Yukarıdanda anlaşılacağı gibi 5000 yıllık bir tarihi olan melekli beldemizin tarihini korumalı bu hususta açık hava müzesi , kültür sanat galerisi gibi çalışmalar yaparak meleklinin tarihini gelecek nesillere aktarmalıyız.
KIRIM’DAN TÜRKİYE’YE KIRIM TATAR GÖÇLERİ
 
KIRIM’DAN TÜRKİYE’YE KIRIM TATAR GÖÇLERİ
Doç. Dr. Hakan KIRIMLI
(Bilkent Üniversitesi)

Kırım’dan Türkiye’ye kitle göçleri, esas olarak 1783’de Kırım Hanlığı’nın ortadan kaldırılarak Rusya İmparatorluğu’nun Kırım’ı ilhâkını müteakip gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, 1783 öncesinde de Kırım’dan Osmanlı topraklarına pek bilinmese de, azımsanmayacak boyutlarda göçler olmuştur. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti arazisi üzerinde Kırım’dan gayet eski tarihlerde gelmiş insanlara ait muhafaza edilebilmiş veriler mevcuttur. Meselâ, XVI. asrın son çeyreğinde Altın Orda Hanı Toktamış Han tarafından Kırım’dan binlerce Kıpçak’ın (o dönemde henüz Osmanlı hâkimiyetinde olmayan) Kars ve Iğdır havalisine iskân edildiğini biliyoruz. Günümüzde Iğdır ve çevresinde başta MELEKLİ olmak üzere Karakoyunlu ve Taşburun civarında bir çok kırım tatarı yaşamaktadır, bu bölgede çok ünlü bir sülâle olan Hatunoğulları daha Kırım Hanlığı kurulmamışken bölgeye yerleştirilen bu insanların soyundan gelmektedir. bu doğrultuda yapılan bir çok araştırmada (Nihat Çetinkaya) Meleklide kulanılan lehçenin kırım Tatar kıpçak lehçesi olduğu kanıtlanmıştır.
MELEKLİ İNSANININ DEMOGRAFİK YAPISI:
 
MELEKLİ İNSANININ DEMOGRAFİK YAPISI:
Melekli Iğdır Merkez ilçeye bağlı yaklaşık 6000 nüfusa sahip bir kasabadır, nüfusunun büyük çoğunluğu yerli TATAR Türklerinden oluşmaktadır, Erivan, Nahçivan, Tebriz, Hoy, Türkleride Meleklide belli bir nüfusa sahiptir, ayrıca bir çok kaynakta Moğolların (Çağataylar) Anadolu seferinden sonra bir kısmının Erivan bölgesine yerleşmesi ve daha sonra buradaki Moğolların 19.Yüzyılın başlarında göç ederek Melekli ye yerleştikleri sanılmaktadır. yapılan bir çok incelemelerde Meleklide konuşulan dil Azerbaycan Türkçesi ağırlıklı olup Kıpçak yada Çağatay lehçesinin yaygın olduğunu anlaşılmaktadır. Melekli nüfusunun büyük bir bölümünü gençler teşkil etmekte ve genellikle sima olarak badem gözlü orta asya halklarını anımsatan görünüşe sahiptirler.
GELENEKLERİNE BAĞLIDIRLAR
 
GELENEKLERİNE BAĞLIDIRLAR: Kasaba halkı geleneklerine,örf ve adetlerine oldukça bağlıdır. Misafirperverlik, kasaba halkının önde gelen özelliklerinden biridir. Bu nedenle kasabaya dışarıdan gelen öğretmen, imam, doktor ve hemşireler köylüler tarafından el üstünde tutulur.
1960' li yıllarda köyümüzde iş sıkıntısı olmadığından ve melekli topraklarının verimli olmasından dolayı ığdırın diğer köyleri kadar dışarıya çalışmaya giden fazla olmamıştır. Fakat artan nüfusla birlikte köyümüzde devlet dairelerine yerleşenlerin sayısında üst düzeyde bir artış olmuş ayrıca almanya, isviçre, hollanda, belçika, abd, romanya ve metropol şehirler başta olmak üzere melekli nufusuna kayıtlı 15 binin üzerinde hemşerimiz olduğu bilinmektedir. kısacası gittiğiniz her yerde ve her kamu kuruluşunda bir melekli insanına rastlamanız mümkündür. Melekli kendi sadeliğini koruyarak dışarıdan fazla göç almamıştır.%70 i birbiriyle akraba olan ve kendi aralarında içli dışlı olan bu güzide kasabada her türlü yardımlaşmanın had safhaya ulaşmış olması ayrı bir güzellik ve neşe kaynağıdır Melekli insanı Iğdır ve çevresinde orta Asya Türk kültürünü en iyi yaşatan belde olarak tanımlanır, devlet geleneklerine oldukça bağlı ve Cumhuriyetçidirler, Nevruz kutlamalarının en iyi yapıldığı yer ve 1930 lu yılardan beri Atatürkün çıkarmış olduğu şapka devriminin Iğdır bölgesinde en çok uygulandığı yer olarak bilinir ayrıca yaşlılar ve gençlerde kılık kıyafet çağımıza uygun ve moderndirler.

GEÇİM KAYNAĞI: Iğdır ovasının en verimli arazilerine sahip olan Melekli genelde tarım ve hayvancılıkla uğraşır büyükbaş hayvancılıkta önemli statüye sahip olan Melekli ayrıca kavun, karpuz, domates, patlıcan, biber, buğday, arpay, mısır , ayçiçeği, elma, kayısı, armut, şeftali, erik ve kavak yetiştiriciliği başlıca geçim kaynaklarındandır, son zamanlarda seracılıkta Iğdır da marka haline gelen melekli nahçivan iran Ermenistan yolu üzerindeki güzergahın belediye tarafından imara açılmas ı ve fabrikaların burada yoğunlaşmasıyla Iğdır ın en önemli sanayi ve yatırım bölgesi haline gelmiştir, son zamanlar Iğdır halkının Melekli asfalt boyunca mesire ve dinlenme alanı olarak marka haline gelen semaver çayları, mangal ve kendin pişir kendin ye tesisleride belde ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır.
 
şu ana kadar 109007 ziyaretçikişi burdaydı!
MELEKLİ HÜRSES GAZETESİ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol