Gazeteci Hasan Tufan kimdir
Doğduğu yer: Türkiye | Iğdır | Merkez | Melekli Beldesi Cinsiyet: Bay Lise: Iğdır Lisesi Üniversite: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yüksek Lisans: Marmara Üniversitesi İşletme Bilimleri İlgili Kategorisi: Basın-Yayın-Medya 1950 Iğdır- Melekli doğumlu olup, İlkokulu Melekli'de Ortaokul ve Lise eğitimini Iğdır'da tamamladı. (Iğdır Lisesi'nin ilk öğrencisi) Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İşletme Bilimleri Yüksek Lisans eğitiminden sonra 40 yıldan beri İstanbul'da yaşamaktadır. Sürekli Sarı Basın Kartı Sahibi olup, Gazeteciler Cemiyeti Üyesidir. 5 binin üzerinde yayınlanmış makalesi var. ÇALIŞMA HAYATI: 1972'de öğrenci iken Sonhavadis gazetesi... 1974-1979 arası MEB Basımevi (İST)... 1974 yılında Yedek Subay olarak askerlik... 1979-1992 arası Basın-İş Sendikası'nda başkanlık. ( Profesyonel olarak 13 yıl)... 1988 Toplu konut yapı kooperatifinde başkanlık... 1992-1998 arası MEB Basımevi (İST) Ayrıca 1979'dan bu yana çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı, özel bir TV de Çalışma Ekonomisi Danışmanlığı yaptı. Gazeteciliği; 1979 yılından 1998'e kadar ''Sarı Basın Kartı'', o günden beri de ''Sürekli Sarı Basın Kartı Sahibi'' olarak yapıyor. Halen İst. Kent Yaşam Gazetesi ve extrahaber.com, www.igdirli.com ve birkaç haber sitesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.


Bir Iğdırlı, Bir Melekli, olarak...


 

Bir Iğdırlı olarak ''HER TARAFIN BİRLERİ'' siyasetine...

 

Bir Melekli olarak bu siyasetin böyle sürüp gitmesine...

Bir CHP'li olarak da Iğdır'daki ''HER TARAFIN BİRLERİ'' yüzünden dar alandaki demokrasiye itirazım var elbette...

Evet, Iğdır'ın Melekli'sinden olup yaklaşık 37 yıldır CHP üyesiyim. Hiçbir beklentisi olmayan sade üye... Bu partiye gönül veren ve ayakta kalması için çırpınan bir Melekli...

40 yıldır bedeni uzakta ancak yüreği Iğdır'da olan bir Melekli...

Herkesin şehrine, kazasına, belde ya da köyüne olan sevdasına saygımız var elbette.

Umarım kimseler de bize bir Iğdır, bir Melekli sevdasını çok görmez.

Iğdır ve Melekli bizlere dedelerimizin, devletimizin ve doğanın bir armağanıdır.

O Sürmeli çukurunda, onun için nice mücadele verenlerle oranın toprağını kanlarıyla sulayanların torunlarıyız.

 Bunları Aras'ın akan suyu da bilir, Ağrı Dağı'nın ak ak donan karı da bilir.

Evvelsi gün, sürekli okuduğum ''YEŞİL IĞDIR GAZETESİ İNTERNET SİTESİ''nin tepe manşetinde;

''MELEKLİLER'İN GÖVDE GÖSTERİSİ'' diye bir yazı vardı.

Evet, evet bizimkileri yazıyordu. Bir de resim vardı. Bizimkilerin tarihe mal olan birlik ve beraberliğini, Iğdır'da sosyal barışa çimento, devletine güvenlik unsuru olan tutkusu vardı o toplatıdaki resminde...

Orada olanlarla oradan uzakta olanlar bunu asla unutmasın ki, MELEKLİ'NİN VARLIĞI Iğdır'a... MELEKLİN'NİN VARLIĞI bu ülkeye barış ve kardeşlik simgesidir.

Her Melekli, önce insan, önce vatan, önce güzel Iğdır'ım ülküsüyle yaşar... Bölmez birleştirir. Kendine almaz paylaştırır bu biline...

Ayrıca MELEKLİLİLER barış ve kardeşçe yaşama adına güzel mi güzel bir sosyal teminattır.

Iğdır'ın birliği ve kardeşliği adına tarih yazan dedlerinin izinde giderek, her zaman birlik ve beraberliğini koruyarak ayakta kalmıştır.

Şu bizim Melekliler...

Şu benim dede babadan akrabaların, kirvelerim, kuzenlerim, komşularım can MELEKLİLER'İM.

Kendine özgü kültürü, iletişimi, üretim ve de dayanışma anlayışı olanbu güzel canlar yine toplanmış,  ''BURADAYIZ İŞTE'' demişlerdi.

Onlar öyle demiş, YEŞİL IĞDIR yazmış, bizler de uzaktaki Melekliler olarak okuyup gurur duymuştuk.

IĞDIR'DA TOPLANAN MELEKLİLERİN:

Kimi sanayi işindeydi hem de dağ kadar derdi vardı. Ancak onlar ''önce Iğdır'' dedi...

Kimi tarımdan kimi ticarettren kimi memuriyetten dertliydi, ancak '' önce Iğdır'' dedi.

İşsizi de dedi çalışıp sürüneni de...

Çünkü Melekli olmak işte böyle şeydi.

Çok yaşayın ey bizimkiler çok...

Hem yaşayın hem de bu ruhu torunlarınıza aşılayın. Onların genlerindeki birlik  ve beraberlik olgusuna da yazdırın.

Melkeli'nin torununlara en güzel mirası da bu olsa gerek...

Evet bizimkiler geçen hafta toplanıp Iğdır'ı konuştu.

Daha bitmedi...

İnanıyorum ki bu toplantıların devamı sürüp gidecektir. Çünkü bu ülkede konuşulacak çok şey var çok...

Ekonomi çokmüş.

İşsizler çığ gibi artmış.

Sabit gelirli ,çiftçi, esnaf, çalışan ve de çalışmayan herkes zorda... Herkes borç batağında... Dükkanlar siftah yapmıyor. Tarladaki para etmiyor. Sabit gelirlnin aldığı 10 gün bile yetmiyor.

Ülke giderek uçuruma doğru yol alırken, birileri de TV, TV boy gösterip bağırmaktadır.

İç politika kavgalı ve karmaşık, dış politika seviyesiz ve de çıkmazda...

Bu ülkenin insanı ancak seçimiden seçime gündemdedir o kadar...

Artık dur demeli çünkü can çekişen bir ülkeden buraya kadar.

Bizim Melekliler elbette ki bunları da konuşup karar vereceklerdir.

Gün gelecek ''bu Iğdır'da bir de CHP var oraya da gidelim'' diyeceklerdir.

Bu ülkenin kurtuluş tarihini yazan bir CHP'yi kimlerin isteyip kimlerin istemediğini de iyice dinleyip göreceklerdir.

Yok olmak üzere olan bir devleti yeniden kuran, TÜRKİYE CUMHURİYETİ adını dünya tarih ve coğrafyasına yazdıran ATATÜRK'Ü daha çok sevecek,

birilerinin kimler adına Ata'mıza düşman kesildiğini de bileceklerdir.

Kimlerin hangi yabancı ülkeye uşaklık ettiğini öğrenecek,  elbette ki, ''bu işler böyle gitmemelidir'' diyeceklerdir.

Şimdi ne yazık ki, Iğdır'da ''HER TARAFIN BİRLERİ'' denilmektedir. Keşke böyle olmasydı.

Her partinin adayları eşit yarışsaydı. Barış ve kardeşlik adına güzel bir demokratik yarış yaşansaydı.

Ne diyelim?

Iğdır'ı ve de Iğdırlıları bu hallere düşürenler utansın!...

Başka zaman her şeyi paylaşanlara, seçimden seçime düşmanlık aşılayanlar utansın!..

Bir Iğdırlı olarak üzgünüz, bir Melekli olarak üzgünüz, elbette ki, 37 yıllık bir CHP üyesi olarak üzgünüz...

Sahi,Iğdır'ın kaderi bir seçime bağlanacak kadar kıldan tüyden bir kader midir?

Orada demokratik ve de yasal bir seçim mi var yoksa başka bir şey mi?..

Ne diyordu bizim MELEKLİLER;

''EYE ŞİVGEYİ VER BINLARI  BİR BIDIYIM''

Evet, bu ülkeyi bu hale getirenleri tam da sandığa konacak oylarla "BIDAMA" yani " BUDAMA'' zamanıdır artık.
 

YONTMA TAŞ DEVRİNDEN GÜNÜMÜZE MELEKLİ
 
BEŞ BİN YILLIK YERLEŞKE
YONTMA TAŞ DEVRİNDEN GÜNÜMÜZE MELEKLİ
bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik ve prehistorik (tarih öncesi) araştırmalar, bölgedeki yerleşmelerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bölgenin bir çok medeniyete ve uygarlığa beşiklik ettiğini ortaya koymaktadır. Iğdırın Melekli Beldesi Kültepe mevkiinde bulunan kara obsidiyen taş aletlerle, çakmak taşından yapılmış aletler, mezolitik (yontma taş) devrin bölgede de yaşandığını göstermektedir. Iğdır (Melekli) ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik araştırmalar sonucu, Iğdır bölgesine ilk yerleşen kavim Orta Asya'dan (M.Ö. 4000) tarihinde gelen Hurriler'dir. Asyanik adı altında isimlendirilen bu toplulukla birlikte gelen diğer kavimler önce insanlık açısından önemli olan polan madenleri ve yazıyı keşfetmişlerdir. Selçuklular, Kayılar gibi bir çok Türk Boyuna ev sahipliği yapan Melekli Urartular Moğollar, Çingizler, İlhanlılar Celayırlılar, Karakoyunlular Akkoyunluların hakimiyetine girmiş, ayrıca Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ve selçuklu hükümdarı Melikşah’ a da mekan olmuştur. Yukarıdanda anlaşılacağı gibi 5000 yıllık bir tarihi olan melekli beldemizin tarihini korumalı bu hususta açık hava müzesi , kültür sanat galerisi gibi çalışmalar yaparak meleklinin tarihini gelecek nesillere aktarmalıyız.
KIRIM’DAN TÜRKİYE’YE KIRIM TATAR GÖÇLERİ
 
KIRIM’DAN TÜRKİYE’YE KIRIM TATAR GÖÇLERİ
Doç. Dr. Hakan KIRIMLI
(Bilkent Üniversitesi)

Kırım’dan Türkiye’ye kitle göçleri, esas olarak 1783’de Kırım Hanlığı’nın ortadan kaldırılarak Rusya İmparatorluğu’nun Kırım’ı ilhâkını müteakip gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, 1783 öncesinde de Kırım’dan Osmanlı topraklarına pek bilinmese de, azımsanmayacak boyutlarda göçler olmuştur. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti arazisi üzerinde Kırım’dan gayet eski tarihlerde gelmiş insanlara ait muhafaza edilebilmiş veriler mevcuttur. Meselâ, XVI. asrın son çeyreğinde Altın Orda Hanı Toktamış Han tarafından Kırım’dan binlerce Kıpçak’ın (o dönemde henüz Osmanlı hâkimiyetinde olmayan) Kars ve Iğdır havalisine iskân edildiğini biliyoruz. Günümüzde Iğdır ve çevresinde başta MELEKLİ olmak üzere Karakoyunlu ve Taşburun civarında bir çok kırım tatarı yaşamaktadır, bu bölgede çok ünlü bir sülâle olan Hatunoğulları daha Kırım Hanlığı kurulmamışken bölgeye yerleştirilen bu insanların soyundan gelmektedir. bu doğrultuda yapılan bir çok araştırmada (Nihat Çetinkaya) Meleklide kulanılan lehçenin kırım Tatar kıpçak lehçesi olduğu kanıtlanmıştır.
MELEKLİ İNSANININ DEMOGRAFİK YAPISI:
 
MELEKLİ İNSANININ DEMOGRAFİK YAPISI:
Melekli Iğdır Merkez ilçeye bağlı yaklaşık 6000 nüfusa sahip bir kasabadır, nüfusunun büyük çoğunluğu yerli TATAR Türklerinden oluşmaktadır, Erivan, Nahçivan, Tebriz, Hoy, Türkleride Meleklide belli bir nüfusa sahiptir, ayrıca bir çok kaynakta Moğolların (Çağataylar) Anadolu seferinden sonra bir kısmının Erivan bölgesine yerleşmesi ve daha sonra buradaki Moğolların 19.Yüzyılın başlarında göç ederek Melekli ye yerleştikleri sanılmaktadır. yapılan bir çok incelemelerde Meleklide konuşulan dil Azerbaycan Türkçesi ağırlıklı olup Kıpçak yada Çağatay lehçesinin yaygın olduğunu anlaşılmaktadır. Melekli nüfusunun büyük bir bölümünü gençler teşkil etmekte ve genellikle sima olarak badem gözlü orta asya halklarını anımsatan görünüşe sahiptirler.
GELENEKLERİNE BAĞLIDIRLAR
 
GELENEKLERİNE BAĞLIDIRLAR: Kasaba halkı geleneklerine,örf ve adetlerine oldukça bağlıdır. Misafirperverlik, kasaba halkının önde gelen özelliklerinden biridir. Bu nedenle kasabaya dışarıdan gelen öğretmen, imam, doktor ve hemşireler köylüler tarafından el üstünde tutulur.
1960' li yıllarda köyümüzde iş sıkıntısı olmadığından ve melekli topraklarının verimli olmasından dolayı ığdırın diğer köyleri kadar dışarıya çalışmaya giden fazla olmamıştır. Fakat artan nüfusla birlikte köyümüzde devlet dairelerine yerleşenlerin sayısında üst düzeyde bir artış olmuş ayrıca almanya, isviçre, hollanda, belçika, abd, romanya ve metropol şehirler başta olmak üzere melekli nufusuna kayıtlı 15 binin üzerinde hemşerimiz olduğu bilinmektedir. kısacası gittiğiniz her yerde ve her kamu kuruluşunda bir melekli insanına rastlamanız mümkündür. Melekli kendi sadeliğini koruyarak dışarıdan fazla göç almamıştır.%70 i birbiriyle akraba olan ve kendi aralarında içli dışlı olan bu güzide kasabada her türlü yardımlaşmanın had safhaya ulaşmış olması ayrı bir güzellik ve neşe kaynağıdır Melekli insanı Iğdır ve çevresinde orta Asya Türk kültürünü en iyi yaşatan belde olarak tanımlanır, devlet geleneklerine oldukça bağlı ve Cumhuriyetçidirler, Nevruz kutlamalarının en iyi yapıldığı yer ve 1930 lu yılardan beri Atatürkün çıkarmış olduğu şapka devriminin Iğdır bölgesinde en çok uygulandığı yer olarak bilinir ayrıca yaşlılar ve gençlerde kılık kıyafet çağımıza uygun ve moderndirler.

GEÇİM KAYNAĞI: Iğdır ovasının en verimli arazilerine sahip olan Melekli genelde tarım ve hayvancılıkla uğraşır büyükbaş hayvancılıkta önemli statüye sahip olan Melekli ayrıca kavun, karpuz, domates, patlıcan, biber, buğday, arpay, mısır , ayçiçeği, elma, kayısı, armut, şeftali, erik ve kavak yetiştiriciliği başlıca geçim kaynaklarındandır, son zamanlarda seracılıkta Iğdır da marka haline gelen melekli nahçivan iran Ermenistan yolu üzerindeki güzergahın belediye tarafından imara açılmas ı ve fabrikaların burada yoğunlaşmasıyla Iğdır ın en önemli sanayi ve yatırım bölgesi haline gelmiştir, son zamanlar Iğdır halkının Melekli asfalt boyunca mesire ve dinlenme alanı olarak marka haline gelen semaver çayları, mangal ve kendin pişir kendin ye tesisleride belde ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır.
 
şu ana kadar 109109 ziyaretçikişi burdaydı!
MELEKLİ HÜRSES GAZETESİ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol